23 Ocak 2018 Salı

Kayserispor:1-3:Galatasaray


Yepyeni bir başkan ve yönetim kurulu üyeleri...
Yeni bir hoca ve yardımcıları...
Deplasmanda koreografi yapan inanmış bir taraftar grubu...
Kenetlenmiş bir Galatasaray ve ligin ikinci yarısına Kayseri gibi zorlu bir deplasmanda atılan üç golle alınan üç puan...
Bu gece öyle bir maç izledim ki, seyrederken ilk defa üç sayfa dolusu not tuttum, maç bittiğinde acayıp bir zevk aldım, üşenmedim yorumları seyrederken "zevk rakısı" koydum, yudum yudum içime çekerken, "Ulan Galatasaray, sen ne güzel birşeysin" diye içimden geçirdim, durdum...

Maicon, Fernando, Gomis gibi ligin ilk devresinde sezonun ilk onbirine rahatça yazılabilecek adamlarının olmadığı bir deplasmanda hafta içi oynanan Bucaspor kupa maçının iyilerinden olan Belhanda'yı da kenara çekmek sadece Fatih Terim gibi "yürekli" ve "kredili" bir hocanın alabileceği bir karardı. Doğru da yaptı hoca, zira Faslı oyuncu böyle "sert" bir deplasmanı kaldırabilecek bir görüntü vermedi Galatasaray'a geldiğinden beri. Onun yerine Selçuk'a görev verdi, bildiği ve tanıdığı oyuncuydu Selçuk İnan ve "kaptanına" güvendi hoca, sorumluluk verdi, arkasında durdu, "rahat" oynamasını istedi ve Selçuk'un başlattığı "çalışılmış" iki akından da Galatasaray, Eren'in attığı iki golle tabelayı değiştirmiş olarak orta sahaya döndü. Fizik olarak yorulup oyundan alınana kadar Selçuk İnan bu sezonki en iyi oyunlarından birini oynadı. Bu formunu sürdürmesi durumunda Belhanda, Sneijder'dan aldığı 10 numaralı formayla ancak yedek kulübesini ısıtır...


Maç sonu BeIn Sports kanalına verdiği röportajda Fatih Terim'in belirttiği gibi ilk 25 dakika Galatasaray maçın mutlak hakimiydi ve bu sezon oynamayı arzuladığı oyundan pasajlar seyrettirdi izleyenlere. Deplasman fobisini üzerinden atmış Galatasaraylı topçular, sanki iç sahada oynarmışçasına rakip yarı sahada Kayserisporlu meslektaşlarına üçlü dörtlü baskılar yaparak top yapmalarına izin vermezken, tek paslarla, ara paslarla ceza sahasına girmeye çalıştılar. Özellikle Mariano ve Rodriguez'in görev yaptığı sağ kanattan saldıran Galatasaraylılar, yeni saç imajıyla sahaya çıkan Garry Rodriguez'in bir iki başarısız denemesi sonrası Eren'e yaptığı asistle kapıyı açtı, benzer paslaşmalarla ters kanattan Feghouli'nin asistiyle farkı ikiye çıkardı. Feghouli teknik oyuncu, rahat adam geçebiliyor, topa vurma becerisi de var, bazen başına buyruk davransa da, her an skora etki edebilecek seviyede bir oyuncu. Eren'e yaptığı asistin yanında, maçı bitirebilecek iki pozisyon da yakaladı, uzun boylu rakip stoperler arasında vurduğu top az farkla auta giderken, ikinci devre ceza sahası dışından yaptı plaseyi kaleci Lung parmak ucuyla ancak çelebildi.


İlk yarım saat sonrası ev sahibi "gaflet uykusundan" uyanıp, sarsıldı, kendine gelmeye başladı da yine Galatasaraylı üç oyuncunun rakip ceza sahası önünde yaptığı presle kaptığı top sonrası Rodriguez karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu ağlara yollayabilse, o an maç kopardı... Olmadı...

Kayserispor, Muslera'nın kalesine gelmeye başlayınca da, Maicon'un eksikliği hissedilmeye başlandı. Eren son topları kaleye başarıyla yollaması, hava toplarını alması ve yaptığı presle Gomis'i aratmazken, N'Diaye ve Selçuk'un orta sahadaki temposuyla maçı seyredenler Fernando'yu unutmuşken, Denayer'in "bombalarıyla" "Ah be Maicon neredesin" demedi değil Galatasaraylı taraftarlar. Orta sahadan doldurulan bir topta etrafına bakınırken yanındaki Umut Bulut'u kaçıran Denayer, az kalsın bir gol ya da kırmızı karta sebebiyet verecekken, ikinci yarının başında da yine zamanlama hatasıyla yürekleri ağıza getirdi. Kayserispor'un attığı golde, Umut Bulut'a daha yakın pozisyonda Serdar gözükmesine rağmen, Denayer o golde de adamını kaçırarak hatalıydı. Tudor zamanında bekte denenen, bu gece stoperde oynayan Denayer, Belhanda ile birlikte Galatasaray'ın en "başarısız" transferi olarak göze çarpıyor... "Eldekileri adam edeceğiz" diyen Fatih Terim'in "sihirli" değneği umarım bu ikiliye de değer...


İkinci yarıya Güray ve Amorim'i oyuna alarak başlayan Sumudica'nın Kayserispor'u, ilk 45 dakikanın tam tersine bir oyun anlayışıyla başladı karşılaşmaya. Ev sahibi olduklarını hatırlayıp, seyirci desteğini de arkasına alan sarı-kırmızılılar taze kuvvetlerin yer aldığı sol kanattan delmeye çalıştılar Galatasaray savunmasını ve arzuladıkları golü de Umut Bulut'la buldular. Farkı bire indirdikten sonra da beraberlik için akın akın geldiler Galatasaray kalesine de, kırılma anlarında ya Muslera çok başarılıydı, ya da ev sahibi topçular beceriksizdi. Nasıl ki ilk devre Feghouli ve Rodriguez'in kaçırdığı pozisyonlar Galatasaray adına kırılma noktasıydı, 56. dakikada Mendez'in direği sıyıran topu ve 65'te Şamil'in plasesinde Muslera'nın uzanması ve seken topta Mendez'in kaleyi ıskalaması ev sahibi adına dönüm noktasıydı.

Riekerink ve Tudor'un en çok eleştirilen yanlarından biriydi "oyunu okuyamamak", maçın gidişatına göre oyuncu değişikliği yapamamak. Bu gece Fatih Terim, Kayserispor'un ipleri eline aldığı ve akın akın beraberlik için geldiği dakikalarda 10 dakika içinde üç oyuncu değişikliği yaparak (Feghouli yerine Tolga, Selçuk yerine Donk ve Yasin yerine Sinan) rakibin hızını kesti ve tekrar ipleri eline aldı. Simudica'nın da "ya hep ya hiç" diyerek savunmacı Sapunaru'yu çıkarıp Asamoah Gyan'ı oyuna dahil etmesi, stoperleri Kana Bıyık'ı hücüma yollamasıyla Galatasaray son 10 dakikaya girerken Sinan'la arka arkaya iki defa maçı bitirme fırsatı yakaladı ama genç oyuncu son dokunuşları başarıyla yapamadı.

Ligin ilk yarısında Kadıköy'de oynanan  Fenerbahçe-Kayserispor maçında, Kayserili oyuncu kendisine yapılan faul sonrası yerde yatarken, Fenerbahçeliler topu taca atmamış, top çevirmiş ve gol atmıştı. Bu pozisyona sarı-kırmızılılar uzun süre isyan etmiş, rakiplerini "gayri ahlaki" davranmakla suçlamıştı. Bu gece de maçın son dakikalarında Denayer'in sakatlığı sonrası topu taca atan Galatasaraylı futbolcular, rakiplerinden "centilmenlik" bekleyip topu kendilerine vermesini umarken, Kayserililer beraberlik için Muslera'nın kalesine orta yapmış ama dönen topu N'Diaye cesurca rakip ceza sahasına kadar sürmüş ve Rodriguez'e yaptığı asistle maçın bitmesini sağlamıştı. Futbol ilginç oyun işte, futbol ilahları sahneye çıkar ve adamı öyle bir çarpar ki...


Kayseri gibi zorlu deplasmanı üç puanla atlatan Galatasaray, şampiyonluk yolunda önemli bir engeli geçmiş oldu. Bundan sonra fikstür olarak önemli bir avantaja sahip, iç sahada kazanacağı maçlarla rakiplerin birbiriyle oynadığı haftalarda zirvede yalnız kalabilir. Peki, ısrarla deplasmanda kaybeden Igor Tudor ile Fatih Terim'in farkı neydi? Tek cümle ile, Tudor bu maçta Kayseri'den çekinir ve onları durdurmak için pozisyon almaya çalışacakken, Fatih Terim kendi oyununu rakibine "empoze" etti ve "bam bam bam" kazandı...

Son olarak, dün Antalya'da dönüşü kaza geçiren Beşiktaş taraftar kafilesi ile bugün Kayseri'ye takımını desteklemek için gelirken kaza yapan Galatasaraylı taraftarlara geçmiş olsun... Taraftar demişken, ilk defa bir teknik direktörün ağzından ultrAslan kelimesini duydum. Fatih Terim maç sonu röportajda ultrAslan'ın 17. yaşını kutlarken, Mustafa Cengiz'in yönetimindeki bir çok üyenin Galatasaray tribünlerinden gelip, ultrAslan'ın kurucuları arasında olması uzun seneler arzuladığımız gelişmelerdi.


Cüneyt Çakır'la bitirelim. Biz uzun yıllardır yazıyoruz da memleket medyası yeni yeni uyanıyor, Cüneyt Çakır iyi bir hakem değil, hem de kötünün kötüsü bir hakem. Bu gerçeği artık herkesin kabul etmesi gerekiyor. Bu akşam kestane rengine boyadığı saçlarıyla sahne alan Cüneyt hoca, yine "adından söz ettirecek!" kararlarla maçı bitirdi. Ev sahibi ekip, Galatasaray'ın ilk golünde ofsayt olduğunu iddaa ederken, orada yan hakemine kurban giden Cüneyt Çakır, 23. dakikada Galatasaray ceza sahası önünde Deniz'in "müdahalesiz" düşmesine serbest vuruş kararı uydurarak, ev sahibine gol şansı verdi. Temassız pozisyonda düdük çalan "hakemimiz" Denayer'in Umut'a temasına "oyna" dedi. Maçın son dakikaları yine sahneye çıkmaya çalıştı, Galatasaray ceza sahasının sağ köşesinde Rodriguez'in yerde sabit olan ayağına takılan Amorim'in düşmesine faul düdüğü çalarak, ev sahibine bir avantaj daha verdi. Eren'in ayağına basılıp, devam kararı vermesini, Mariano'nun rakibini arkadan çekmesine devam demesi aklımızda kalan diğer hatalı kararlardı... As artık düdüğü Cüneyt as...



STAT: Büyükşehir Belediyesi Kadir Has
HAKEMLER: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun
KAYSERİSPOR: Lung, Lopes, Kana Bıyık, Atila Turan (Dk.46 Amorim), Sapunaru (Dk. 77 Asamoah Gyan), Şamil Çinaz, Badji, Boldrin (Dk.46 Güray Vural), Mendes, Deniz Türüç, Umut Bulut
GALATASARAY: Muslera, Mariano, Denayer, Serdar Aziz, Latovlevici, Selçuk İnan (Dk.66 Donk), Ndiaye, Feghouli (Dk.60 Tolga Ciğerci), Yasin Öztekin (Dk.70 Sinan Gümüş), Rodrigues, Eren Derdiyok
GOLLER: Dk.13 ve Dk.19 Eren Derdiyok, Dk. 90+1 Rodrigues (Galatasaray), Dk. 52 Umut Bulut (Kayserispor)
SARI KARTLAR: Dk. 20 Boldrin, Dk.29 Umut Bulut (Kayserispor)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin